Bilgi Kuramı Üzerine Notlar – 4

yazar:

kategori:

Tüm canlılarla etkili bir iletişim kurmak için, tarih boyunca farklı alfabelerden elektronik araçlara kadar birçok yöntem ve pratik çözüm araştırıldı. 19. yüzyılda, iletişim hızını artırmak amacıyla yapılan çalışmaların odak noktası, her harf için belirli bir vuru aralığı belirleyerek yazıya bir alternatif oluşturmaktı. Bu sistem, harfleri yazmak yerine belirli vuruşlarla her harf için ayrı bir işaret yaparak hızlı bir iletişim sağlanabileceği düşüncesine dayanıyordu.

Telgraf
Vuruş Sistemine Örnek Telgraf

Baudot, bu hedefe ulaşmak için bir piyano klavyesi gibi tasarlanmış bir sistem geliştirdi. Bu piyano sistemi beş tuştan oluşuyordu, her tuşun açık veya kapalı durumu bir harfe karşılık geliyordu. Bu sayede 32 farklı konumda 25 harf atanabiliyordu. Operatörler, bu tuşlara basarak mesajlarını iletiyor, ve makineler, harflerin çıktısını üretiyordu. Bu makinelere “Teleks” adı veriliyordu ve kodlanan harfleri kâğıda kaydederek iletişimi sağlıyordu. Ancak, bu sistem saat yardımıyla kurulan bir sistemdi ve en küçük zaman aralığı vuru oranıyla sınırlıydı. Bu sınırlama, hızlı iletişimde sorunlara yol açtı; özellikle çok hızlı gönderilen mesajlar, birbirlerine karışarak anlamsız bir bütün oluşturuyordu.

Baudot Klavyesi
Baudot Klavyesi
Baudot Kodları
Baudot Kodları

İletişim sistemlerindeki temel problem, sinyal hareketinin bir durumdan başka bir duruma geçişinden ibaretti. Bu, 0’ın 1 olması, 1’in 0 olması, Evet’in Hayır olması gibi temel bir ikili sistemdir. Bir saniyeye sığan sinyal hareketi sayısına “Sinyal Oranı” denir. Ancak, iletişim sistemlerinin kapasitesini artırmak için kullanılan başka bir yöntem de sinyal çeşitliliğini artırmaktır. Örneğin, sinyal aralığı “Şiddetli” ve “Hafif” olan bir sinyal çeşitliliğine “Orta” eklenirse, sinyal çeşitliliği üçe çıkar. Bu fikri hayata geçiren Thomas Edison, bu konsepti mors alfabesine uyguladı. Edison, akımın ileri veya geri olmasının yanı sıra, iki farklı şiddetle değişim göstermesini öne sürdü. Edison’un sinyal çeşitliliği şu şekildeydi: +3, +1, -1, -3. Bu, dört farklı akım değeri elde ettiği anlamına gelir. Bu, ileti sayısını büyük ölçüde artıran bir dörtlü telgraf sistemini ortaya çıkardı ve 20. yüzyıla kadar kullanıldı. Ancak, sistemin hassasiyeti, istenmeyen zayıf akımların karışmasına ve hatalı iletimlere neden olabiliyordu.

Edison ve Telgrafı
Edison ve Telgrafı

İletişim sistemlerinin kapasitesini hesaplamak için “Sinyal Oranı” ve “Sembol Oranı” verilerini temel alabiliriz. Saniyede aktarılan sinyal sayısını “n” ve sinyal başına kullanılan değişimi “s” olarak adlandıralım. İletişim sisteminin kapasitesi, Sn ifadesi ile gösterilir.

S^2 ve S^3 sinyal aralıkları
S^2 ve S^3 sinyal aralıkları

Samet Dönmez
Yazım: 2021
Edit: 2023
§


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir